Bu Teknoloji Olası Bir Nükleer Kazaya Karşı Zaman Kazandıracak!

Öngörmenin ve önlem almanın en zor olduğu konulardan biri olan doğal felaketler, insanlık tarihinin ilk gününden itibaren en çok korkulan konuların başında geliyor. Teknolojinin de gelişimi ile bilim, insanlığı felaketlerden koruma konusunda oldukça yol kat etmesine rağmen; hava kirleten maddelerin atmosferde dağılması konusu jeoloji biliminin anlamakta ve çözüm geliştirmekte hâlen en zorlandığı konulardan biri.
Tokyo Bilim Sanayi Enstitüsü araştırmacılarının, “Doğa Bilimsel Raporlar” dergisinde yayımlanan yeni çalışmasına göre, geliştirilen yeni bir yapay zeka sayesinde olası bir nükleer kaza durumunda nükleer yayılma haritası çıkarılarak olay yerindeki insanların güvenliğinin sağlanması konusunda yönlendirmede bulunulacak. Yeni geliştirilen bu yapay zeka, nükleer atık sebebiyle ortaya çıkan radyoaktif dağılımın nasıl ve ne yönde olacağı konusunda karmaşık senaryolar oluşturabiliyor. Sistem, sonuçları tahmin etmek için hava durumu tahminlerinde uygulanan makine öğrenimini kullanıyor.
Başyazar Takao Yoshikane yaptığı açıklamada geliştirilen sistemin, radyoaktivitenin yıllarca belirli bir noktadan serbest bırakıldığında nerede dağıtılacağını tahmin etmek üzerine eğitildiğini ve bu tahminleri hava ile ilgili verileri kullanarak edindiğini belirtiyor. Yapay zekanın, dağılımın yönünü yüzde 85 civarında bir doğrulukla vermesi hedeflenirken, kış aylarında bu oran yüzde 95’e kadar yükseliyor.
Kaynak: pixabay
33 saate kadar tahminde bulunabilen yeni metot, sayısal modellerle genel olarak ilişkilendirilebilecek olası belirsizlikleri azaltmak için uygun dağılım aralıklarını ve makine öğrenim sistemlerine ilişkin verileri bir araya getiren “yenilikçi bir yaklaşım” oluşturuyor. Sistemin tahmin süresinin 30 saatten fazla olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Yoshikane, olası bir nükleer kaza sonucunda en çok etkilenecek bölgenin tahliye planının düzenlenmesinin yetkililer açısından büyük önemi olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, belirli alanlarda taze ürün yemekten kaçınmak ve potasyum iyodür almak konusunda zaman kazandıran sistem, bu önlemler sayesinde vücut tarafından alınan radyoaktif izotopların emilimini de sınırlayabiliyor.
Tokyo Üniversitesi, çalışmanın insanlık tarihindeki ikinci en ciddi nükleer santral kazası olarak kabul edilen Fukushima nükleer felaketinin ardından uygun atmosferik modelleme araçlarının bulunmadığı gerçeğinin belirginleşmesi ile ortaya çıktığını bildiriyor. Fukushima nükleer felaketi, küresel boyutta bir korkuya sebebiyet vermiş ve hükümetlerin, vatandaşlarını koruma çabasında bir artış sağlamıştır. Avrupa, nükleer santraller nedeniyle yaşanabilecek ağır kazalar alanındaki birçok deneysel ve analitik faaliyetini, özellikle de kaza analizi ve yönetim çabalarını ve “üye devletlere acil durum hazırlığı” planlarını pekiştirmeye devam etmektedir.
Dünya Meteoroloji Örgütü, atomik radyasyonun etkileri hakkında Birleşmiş Milletler Bilimsel Komitesi ile işbirliği içinde beş atmosferik taşıma modeli üremiştir. Bu çaba, hesaplamaların felaket senaryoları için nasıl en iyi şekilde geliştirilebileceğini araştırmak üzere Japonya, İngiltere, Kanada, Avusturya ve ABD’den uzmanları bir araya getirmiştir.
Kapak Görseli Kaynak: Pixabay
Kaynak: Interesting Engineering